Ah canım babaanneciğim… Her zaman ki gibi terasta camın
önüne sandalyesiyle kuruluvermiş. Bugün de iç çekişleri bir türlü bitmedi.
Kesin aklı başka başka yerlerde…
-Babaanne ne oldu? İyi misin?
-İyiyim Güliz’ciğim, iyiyim.
-İyisin de babaanne neden sürekli iç çekip duruyorsun?
-Yok bir şey kızım.
-Ben bilirim senin ‘yok bir şey’lerini tatlı kadın! Haydi
söyle. Akşama kadar başında böyle sorup
durmamı istemiyorsan tabii.
Babaannemin yüzündeki hüzün bir anda yerini tebessüme
bıraktı.
-Ah benim tatlı dilli kızım. Bayram yaklaşıyor. İçimde bir
hüzün oluştu sanki eski bayramlar daha mı iyiydi diye düşünüyordum.
Sahi neredeydi o eski bayramlar?
Her sene yaşayanlar için orucun, sahurun, iftarın değeri mi
düşmüştü? Orucun insana iradesini güçlendirme, yaşamını tekrar düzenleme hali
mi değişmişti? Yardımlaşmanın, yetimi giydirmenin, aç olanı doyurmanın,
infakların ve daha nice güzel şeyin ömrü mü tükenmişti?
Bunlar değişmediyse insanlar neden hala eski bayramları
özlerler ki! Bayramlar konusunda anlayamadığım şeylerden biri sanırım bu.
-Babaanneciğim ne vardı ki o eski bayramlarda?
-Ah kızım ne yoktu ki…
-Ben de diyorum ya babaanne ne vardı?
İkimizde başladık bir anda gülmeye. Bu konuşmanın sanki sonu
yoktu.
-Canım kızım komşuluk vardı, evlere gelenler gidenler eksik
olmazdı, ikramlar vardı… Aslında deden ve annen vardı.
İkimizde de ufak bir sessizlik oluştu. Babaannemin bu konu
açılınca gözlerinden yaşlar süzülürdü yine öyle de oldu. İnsan yaş aldıkça
nasılda eskiye dönüyor, çocuklaşıyordu. Bu duruma ben de üzülüyordum elbet
ancak konumuz aslında bambaşkaydı. Bizi birlik ve beraberlik içinde tutan
insanları özlemekle alakalıydı…
-Babaanneciğim hatırlar mısın dedem vefat ettiğinde annem
daha o zaman hayattaydı. Dedemin olmadığı ilk bayramımızdı ve annem sanki o
evin en büyüğü hayattaymışcasına babamı, erkek kardeşimi namaza uğurladı.
Bizleri uyandırdı. Sen hüzünlüydün elbet ancak annem ne demişti? “Babam olsaydı
bizi birlik içinde görmek isterdi anne haydi gel yanımıza.... “
-Sami öyle demişti değil mi rahmetli?
- Tabii babaanne, annem vefat ettiğinde de babamla sen bizi
birlik içinde tutmaya çalışmıştınız. Neden? Çünkü biz bir iken güzeliz,
iyiyiz...
-Tatlı kuzum benim, aslında haklısın biz bir olduktan sonra
...
-Canım babaannem şuan çok şükür ki yanımızdasın. Bayramda
bizler, torunların , komşuların da buralarda. Hele de bayramda “Birinin başı
ağrıyor.” Diye geziyorsun ortalarda.
-Ay deli kız güldürdün yine beni.
-Babaanne sen tasa etme biz bir olduktan sonra eski
bayramlarda neymiş. Bayramın kendisi zaten sevinç, neşe.
O halde ne diyoruz? “Ne de iyi geldin bize Bayrammm, hoş geldiiinnn!
”
3 Yorumlar
tatlı bir esinti gibi bahar kokulu ve dogal bir yazı olmuş, sıcacık 🌸
YanıtlaSilEksiklerinle bile şükürlü olmak 🌸🥰
YanıtlaSilNerede o eski bayramlar deriz ya! bayramlar mıdır değişen teknoloji ile birlikte insanlar mı?
YanıtlaSil