BERAAT EDEBİLMEK

Hiç bilmez ki insan;

Kaçtığı şeyin onu bırakmayacağını…

Kovaladığına ulaşamayacağını…

Neyi neden yaptığını idrak edemeden yaşamanın zor olduğunu…

Ucu görünmeyen dertlerin aslında çözümsüz olmadığını…

Zorlandığı durumların onu güçlendirdiğini…

Kazançlı çıktığını sandığı durumlarda aslında aldandığını…

Yalnızken bile onu görenin olduğunu…

Kestirme yolların, gidilen menzili daha da uzaklaştırdığını…

Küçük taşların büyük taşları oynattığını…

Küçük hamlelerin büyük hamlelere vardığını…

 

 

Sanır ki;

Sorunlardan uzaklaşınca o sorunların kaybolacağını…

Kızdığı insanı yok sayarak arasının düzeleceğini…

Her istediğini yaptığı çocuğunun ileride onu mutlu edeceğini…

Eşine ilgisini artırdıkça, eşinin onu daha çok seveceğini…

Yaptığı yanlışlarının karşılığı olmayacağını…

Anlık yaşadığı mutluluklarının tüm ömrüne yayılacağını…

İnsanlardan uzak yaşayarak sadece kendini düşünerek hayatına devam etmenin doğru olduğunu…

Düşünmeden, bilmeden yaşamanın kolay olduğunu…

 

 

İnsan bilse ki;

Beraat etmenin kıymetini…

Nedir Beraat etmek…

 

 

Beraat…

Zorluklardan kurtulmak, temize çıkmak anlamına gelir…

Ve dahası da vardır Beraatin…

Yapılan hataların idrakının olduğu, yanlışların düzeltilmesine hak tanındığı bir süreçtir…

Bilmediklerimiz ve sandıklarımızla, hayatı zorlaştırarak yaşamaktan kurtulmaktır…

Farkındalığımız olmadan yaşadığımız bu hayatta, kitlenmiş ruhumuzu azad edebilmektir…

Gerçek potansiyelimizi açığa çıkararak sırtımızdaki yükleri hafifletmektir…

Beraat  temizlenmektir, arınmaktır…

 

 

Evet, o gece bu gece…

Beraat edebildiğimiz bir gece olsun…