FİLMİ ÇEKERKEN

 


Hayattaki her anımızı yaşarken hep doğru yaşayabiliyor muyuz? Keşkeeee…

Keşke o okula hiç gitmeseydim…

Keşke o kıza hiç güvenmeseydim…

Keşke o kadar yemeseydim… Keşke o kadar içmeseydim…

Keşke o gece hiç yaşanmasaydı…

Keşke o sabah erken kalkıp da uçağa yetişseydim…

Keşke tedbirimizi alsaydık da o felaket olmasaydı…

Keşke hiç o kadar hız yapmasaydım…

Keşke anneme hiç yalan söylemeseydim…

Keşke kendime hiç yalan söylemeseydim… Keşkeeee kandırmasaydım

Deriz ya…

Peki, yaşadıktan sonra ‘Keşke yapmasıydım’ demek ne kadar işe yarıyor acaba?

Dün geceden beri evin içinde herkes birbirine küsmüştü… Annem babama, babam bana, ben de kardeşime…  Neden mi? Çünkü dün akşam çok büyük bir kavga etmiş ve her birimiz kendimizi haklı görmüştük.  En sonunda da herkes odasına çekilmiş, bir daha da konuşmamıştık…

Evet, olay gerçekten büyüktü… Kardeşim az kalsın hapse giriyordu. Saçma sapan arkadaşlara takılmış, saçma sapan bir yerde eğlenceye gitmiş... Ve sonunda onlarla hiç alakası olmayan biri yüzünden kavgaya karışmışlardı.

Dün gece saat on ikiye doğru beni karakoldan arayınca aklım çıkmıştı. Hızlıca evden fırlamıştım. Tabii bunu fark eden babam da peşimden gelmiş ve asıl kıyamet o zaman kopmuştu...

Biz karakola vardığımızda kardeşimin suçsuzluğu zaten ortaya çıkmış ama artık olan da olmuştu…

Babam çok sinirlenmiş ve kardeşimi karakoldan sürükleye sürükleye eve getirmişti. Eve gelene kadar da bana da ‘Sen ne biçim abisin. Bir kardeşine sahip çıkamadın’ diye sayıp durmuştu…

Eve girince hepimiz salona geçmiştik. Kardeşim hemen koltuğa sinmiş, babamsa salonun ortasında volta atıyordu. Annemse onu, ne olduğunu anlamadan sakinleştirmeye çalışıyordu. Babamsa önce bana sonra anneme saydırmaya devam ediyordu…

-“Sen de suçlusun, sende. Şu oğlunu çok şımarttın. Her istediğini yaptın. Al işte, sonunda tepemize çıktı. Hep senin yüzünden hep”

Annem hem ne olduğunu anlamamış hem de bir şeyler için suçlanmıştı. Ama o an ortam daha fazla gerilmesin diye hiç sesini çıkarmamıştı.  Evet, babama kızmış hatta kızmayı bırakın, küsmüştü. Elbet bunun hesabını babama soracaktı… Ama şimdi hiç sırası değildi…

İşte böyle bir ortamda olaya sebep olan kardeşim salonun en dip köşesinde sinmiş, hiç başını kaldırmadan oturuyordu.

Babam anneme kızarken ben de onun üzerine doğru yürüyüp bağırmaya başlayınca başını kaldırıp;

-“Biliyorum. Gerçekten biliyorum. Şu an ne kadar ‘Tüh yaa… Keşke yapmasaydım’ desem de hiçbir işe yaramayacak. Ama çok özür diliyorum... Çok pişmanım… Ama emin olun, bundan sonra çok daha dikkatli olacağım, çokkkk… Bu bana büyük bir ders oldu”

- “Tabii şimdi böyle dersin… Ama yemezler… Bu yaptığın cezasız kalmayacak.  Oğlum aklım çıktı yaaaa, anlıyor musun? Aklım çıktı karakoldan aranınca” derken lafa babam girdi…

-“Yok, yok, ben sizi az dövdüm. Siz iyice şımardınız. Neyi eksik ettim de, siz bu kadar sorumsuz olup benim başımı öne eğdirdiniz.

Hep söylerlerdi de inanmazdım ‘Çok verdikçe insanoğlunu nankörleştirirsin, rahatlık insanı bozar diye’. Al işte… Gerçekten de biz sizi çok rahat bırakmış, sizi yetiştirememişim... Ama yok bundan sonra bitti. Herkes haddini bilecek…

Bu sözler üzerine kardeşim ayağa kalkıp,

-” Babacım… Annecim… Abicim… Gerçekten çok özür diliyorum. Çok pişmanım ama şu andaki pişmanlık fayda etmeyecek, bunu da biliyorum… Bu yüzden bir daha arkadaşlarımla bir plan yaparken her yönüne dikkatle bakıp sizin de fikrinizi alacağım. Söz… Çünkü ben göremedim bunları… En azından bir daha bir yere giderken size sorarım ki; gitmeden yanlış bir şeyi siz görebilir ve beni uyarabilirsiniz.

-Heee… Yap, yap sonra özür dile. Olmaz öyle şey. Bir daha öyle bir yere gitmek yok, bitti. Öyle arkadaşlar da yok, o da bitti…

İnsanın çevresi neyse bir müddet sonra o da onlarla birlikte sürüklenip gider. Bir bakmışsın; arkadaşlarının yaptığı en anormal şeyler bile normal olmaya başlamış…

Zaten senin ne işin var, o saçma sapan mekânlarda? Sen üniversite sınavına hazırlanmıyor musun? Senin böyle bir tercihin, böyle bir keyfin olamaz ki…  Hiç mi aklın kesmiyor… Hiç mi düşünmüyorsun”   deyince annem kükredi…

-“Tamam, tamam bey… Evet, Hakan bir hata yaptı… Tabii ki cezasını da çeksin… Ama siz hiç mi hayatta yanlış yapmadınız? Yanlışı görüp, düzeltip bir daha öyle bir durumda doğrusunu yapmadınız? Söylediğin her cümle doğru. Ama şu anda birbirinize bağırıp çağırıp hiçbir şeyi halledemeyeceksiniz, bu da doğru…

“Hem benim ağzımı açtırmayın, beyler… Siz de zamanında hatalar yaptınız… Evet, bir hata var. Hata sizin deneyimlerinizi paylaşmamanız ve hata onun deneyimlerinizi sormaması” dedi bana ve babama…

Ve devam etti…

-Ama mesele hayattaki rolümüzü en doğru şekilde oynamak…

Hepimiz bunu istiyoruz, değil mi?

Ama burada bazen yanlış sahne çekebilir bazen yanlış tepki verip rolümüzü oynayamayabiliriz. Olabilir… Kuluz, İnsanız… Hata yapabiliriz. Beşer, şaşar…

Yeter ki hayat filmimizin son sahnesine gelip ‘Tüh yaaa’  demeyelim…

Tabii ki aralarda düzelteceğimiz yanlış sahneler olacak. Yeter ki filmimizin sonu doğru olsun değil mi?

Şimdi hepiniz bu geceden dersini çıkarın… Sonra ‘Tüh mü’ diyeceksiniz veya ne diyecekseniz deyin, bilmem… Ama sabah herkesi kahvaltı sofrasında bekliyorum. O kadar…

Heeee… Ama bey, sen bugün salonda yat istersen. Bir daha ‘Tüh’ dememek için, senin de biraz düşünmeye ihtiyacın var, gibi geldi bana…

Hadi iyi geceler, beyler. RABBİM bize merhamet edip böyle hayatımızın filmini çekerken ‘Tüh’ dedirtsin inşallah. İş işten geçip de seyretme vaktinde değil…

Yarın sabaha gelince… Ekmek alma işi sen de, çay suyunu koyma işi de sende evladım… Bey, sen de güzel bir mıhlama yaparsın artık küstürdüğün eşine değil mi?

Hadi bakalım… Yarın, yeni güne rolleriniz dağıldı… Çalışın ve güzelce oynayın rollerinizi… Bir daha ‘Tüh’ demeyin olur mu?

Yorum Gönder

8 Yorumlar

  1. İnsan her an yeni bir sahnede ve o sahnenin farkına varıp yeni sahnelere hazırlanmalı

    YanıtlaSil
  2. Ellerinize sağlık güzel bir anlatım

    YanıtlaSil
  3. “Filmi çekerken tüh diyebilmek!..”

    YanıtlaSil
  4. Kaleminize sağlık gerçekten pişman olmak başta insanın kendisine merhamet hala film devam ederken...

    YanıtlaSil
  5. emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  6. Hayat hem tecrübelerden faydalanmayı hemde yaşamayı gerektirir.Burdaki denge çok önemli sadece dinleyerek örnekleyerek olmadığı gibi, herşeyi yaşayarak öğreneceğim demeklede olmaz..Yapılan hatalarda cezasını çekmek şartıyla ,olmuluya çevrilmeli, hiçbir suç cezasız kalmamalı ama düzelme eğiliminde olanıda çukura itmemeliyiz,Emeğine sağlık

    YanıtlaSil
  7. Ortalığı yine evin annesi toparlamış 😀, kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  8. Emeğinize sağlık 🌸
    Filmin son sahnesine gelmeden “ “tüh” deyip fark edişlerimizin olması ne büyük nimet

    YanıtlaSil