GÖZ ÇEKMEK

 

Nelerden göz çekiyorsun?

Neyi görmek istemiyorsun hayatında?

Ya da görmek neden bu kadar zorluyor seni?

Nelerden kaçıyorsun mesela?

 

Yarım bıraktığın bir kitap mı?

Ödenmemiş faturalar mı?

Kayıt olup gitmediğin spor salonu mu?

Uyuz olduğun karşı komşun mu?

Yoksa bir türlü arayamadığın ailen mi?

 

İnsan göz çektiği zaman; o şeyler geçip gitmez, yok olmaz. Aksine dondurucuya konulmuş gibi zamanını bekler. Bekler ve ilk fırsatta gün yüzüne çıkar. ‘’Yakında kokusu çıkar’’ diye bir söz vardır, illa ki duymuşsunuzdur. Göz çektiğimiz şeylerin bir işaretidir bu söz. Bazen duymak istemediğimiz bir gerçeğin kokusudur, bazen de yüzleşmekten kaçtığımız hatalarımızın… Bir de ‘‘halının altına süpürmek’’ deriz. O halı hiç kalkmayacakmış gibi. Göz çektiklerimiz ne kadar da çok hayatımızın içinde değil mi?

 

Peki ya neden yapar insan bunu kendine? Kaçınca kurtulacağını mı zanneder? Görmezse çözüleceğini mi düşünür?

 

İnsan başa çıkamayacağını düşündüğü şeyden kaçar aslında. Güçsüz olduğu, yenileceğini düşündüğü, ‘’Zaten daha önce de elime yüzüme bulaştırdım.’’ dediği şeylerden kaçar.

 

Kaçarken bir sürü bahane sıralar başta kendisinin inandığı; “Zamanım yok, şimdi sırası değil, bundan daha önemli meseleler var hayatımda, hep ben mi yapacağım biraz da başkaları yapsın!”

 

İnsan şifasından kaçmaya çalışır da farkına varmaz. Hayatın onu güçlendirmek için gönderdiği o şeyi elinin tersiyle iter. İter de aslında itemediğini fark edemez. Bumerang gibi geri gelir kaçtığı şey. ‘’Neden?’’ der, ‘’Neden hep beni buluyor, benim başıma geliyor?’’

 

 

Boks yapan bir sporcuyu antrenörü zayıf tarafından zorlar. Sol tarafı zayıfsa en çok solundan gönderir darbeleri. Bir kaleci sağ tarafa rahat uçuyor sol tarafta zorlanıyorsa antrenmanda soluna soluna şut çekmezler mi? Bir gözünde tembellik varsa doktor öbür gözünü bandajlamanı ister. Bandajla ki zorlanan tembel göz kendi performansını arttırabilsin.

 

Yani güçlenmenin olmazsa olmaz şartıdır zorlanmak. Güçlen ki, daha zorlu rakiplerin olduğu ringlere çıkmaya hak kazan. Güçlen ki, mahalle takımından şampiyonlar ligine ulaşan bir öykün olsun. Hayat yerinde saymanı istemiyor, en iyilerden olmanı, potansiyelini açığa çıkarmanı istiyor.

 

Şimdi bak bakalım hayat sana darbeleri nereden gönderiyor? Nerelerde zorlanıyorsun ve nelerden göz çekiyorsun? Hayatın sana mesajı var, kaçarak yakalayamazsın ki!