-
Yapacak bir şey yok. Evi yapmak istiyorsa, o
ağaçların kesilmesi gerekiyor…
-
Bakın Müdür Bey! Siz bir ceviz ağacının kaç yıl
yaşadığını biliyor musunuz? 400 yıl yaşayabiliyor… 100 yıl da ceviz
verebiliyor… Oraya yapılacak evden daha fazla ömrü var.
Emre Bey
sözlerine devam ederken, bir yandan da Ali amcaya ne söyleyeceğini düşünüyordu.
Artık iş, parayı alıp, hizmet verme meselesinden çıkmıştı.
Ali
amcanın evi depremde yıkılmıştı. Devlet yıkılan evlerin yeniden inşası için destek
veriyordu. Çocukları da ellerinden geldiğince para toplamışlardı. Çok heyecanlıydı
Ali Amca, bahçesini özlemişti. Yeni yapılan çevre düzenlemesine göre, eski
bahçesini yola terk etmesi isteniyordu. Ve bunun içinde, 3 ceviz ağacının kesilmesi
ve kendi elleriyle yaptığı çardağın da yıkılması gerekiyordu. Bunu duyunca çok
üzülmüş ve itiraz etmişti. “evim ocağım yıkıldı zaten. Bu ağaçları, dedem
dikmişti oraya. Ondan bize ve şehrimize kalan asıl mirastır bunlar, ben onları
nasıl keserim” demişti.
Bazı zamanlar vardır, insanın elinden bir şey gelmez. Ve kendisini çok çaresiz hisseder. Ama Emre Bey ilk defa, bir başkası için bu çaresizliği yüreğinin derinliklerinde hissediyordu. Tanımadığın bir insanın derdi için dua etmek, oldukça huzur veren bir histi… Ali Amca’ya kuracağı cümleleri prova ediyordu içinden.
Ne kolay söylemişti patronu, “3 tane ceviz ağacı sadece…” Kim bilir geçmişten bugüne, nelere şahit olmuştu o ceviz ağaçları. … O ağaçlar, Ali Amca’ya evlat gibiydi. İnsanın kendi eliyle evladını kesmesi düşünülebilir mi? Hz. İbrahim’in bıçağı, Hz. İsmail’in boynuna 3 kere dayaması gibi… Kıyabilir miydi?... O ağaçta bizim gibi canlı değil miydi?... Hatta bizden daha canlı.. Her kış yapraklarını döküp, soğuğa, zor şartlara dayanıp, ilk baharda yeniden canlanmazlar mı? “Bu sene canım biraz sıkkın yemeseniz de olur.” Der mi hiç?
Emre Bey
arada kalmıştı. Ali amca haber bekliyordu. Ona, başka yolu olmadığını nasıl açıklayacağını
bilemiyordu ki. Tüm hafta nasıl bir çözüm geliştirilebilir diye kafa yordu. Yönetmelikleri
tekrar tekrar karıştırdı. O sırada söylenerek yanına gelen arkadaşının
söyledikleriyle çok ilgilenemedi.
“Emre
beni duymadın galiba? Oğlum tüm proje değişti diyorum. Senin kafan neye
takıldı?”
-Kusura
bakma 5.ada da yaşlı bir amca var. Yoldan çekme mesafesi, 3 yıllanmış ceviz
ağacının yerine denk geliyor. Ağaçları kesmeye gönlü razı değil. “Halamla yaşıt
onlar.” diyor. Dedesi, 3 çocuğu için birbirine yakın bir üçgen şeklinde dikmiş
fidanları. “Siz de bu fidanlar gibi; kendi hayatınız olsun ama birbirinizi de
hep görün, gözetin demiş. Çözülemeyecek problem yoktur dünyada. Üzmeyin
birbirinizi. Kimin ne derdi var söylemesine gerek bırakmayın. Siz ihtiyaç
sahibine yardım edin ki RAB’bim de sizi dar da bırakmasın.” demiş.
“Biliyor
musun başkasının derdiyle dertlenmek, insana iyi geliyor. Ben kaç gündür Ali
Amca’nın işi, onun istediği şekilde çözülsün diye dua ediyorum. Sanki benim
üstümden yük kalkıyormuş gibi bir ferahlık, hafiflik çöküyor içime…”
Arkadaşı
masanın kenarına ilişmiş dinliyordu. Birden ayağa kalktı. “ Ver o mübarek elini öpeyim” diye alaycı bir tavırla Emre Bey’in
eline doğru eğildi. Hiç hoşlanmadı arkadaşının bu davranışından. “Ayıp oluyo ama burda ciddi bir şeyden
bahsediyorum“
“Kızma
be Emre.” Dedi. O da biraz ciddileşerek. “Müjde! Duaların kabul oldu. Ben de
sana bunu anlatıp, projeyi değiştirdiler diye şikayet edecektim. Yolu 5.adanın
arkasından geçirecekler. Çevre düzenlemeciler bunu daha uygun bulmuş. Senin Ali
Amcanın da binası eski yerine geri gelebilir. Küçük bir cep tasarlattırırız
bizim mimar arkadaşlara. Hem ağaçlar kurtulur hem de havalı bir cephesi olur
evinin. Şu an da ben de kendimi iyi hissettim.” Dalga geçer mod da söylemişti
ama gayet ciddiydi, kendini daha iyi hissettiği konusunda. Aslında insan, fayda
verdiği sürece kendini daha diri, daha iyi hisseder. Kim bilir, belki ağaçların
her bahar coşkuyla çiçeklenmesinde de
böyle bir motivasyon vardır… Birilerine yardım edebilmek… Fayda sağlayan olmak…
“Bu
mucize değil de ne?”
Hemen
teyit etmek için müdürün odasına koştu. “Evet
Emre Bey, doğrudur. Ali Amca için bir engel kalmadı. “
Emre Bey,
emin olduktan sonra, Ali Amca’yı aradı ama ulaşamadı. Hemen mahalleye koştu,
belki oralardadır diye. O’nu bulamadı ama kendisini yıllardır tanıyan bir
komşusuyla, bu güzel haberi paylaştı. Sohbet sırasında öğrendi ki; Ali Amca
yıllar önce oğlunu kaybetmiş. Evladının ölümünden sonra dünya işlerine çok da
kafa yormuyormuş… Bu sebepten
herhalde, “Olur, tamam, ALLAH bilir.”
Sana haksızlık etti diyene; “kendi
bilir…” gibi cümlelerle konuşuyordu. Bu durumu tuhaf bulan bazı komşuları,
“oğlu ölünce onda kafa biraz gitti”
Gibi çirkin yorumlar yapmışlardı.
Daha önce komşusu, ev yaparken onun tarlasının yarısına girmiş. “Eee… Ali amca dava açmadın mı?” diye soruduğunda da. “Kavga mı edeyim komşumla? Ne diyeyim, varsın yapsın…3 günlük dünya…” demişti. Emre Bey düşündü de. Bu dönemde insanlar için toprak, para her şey demekti. Kafası sağlıklı olmayan gerçekten Ali Amca mıydı? Yoksa aksini düşünenler mi?
Emre Bey, biraz şaşkındı. Nasıl çözülmüştü olaylar böyle bir anda. O bir hafta boyunca, nasıl söyleyeceğim diye tırnaklarını yemişti. Ali Amca’ysa “ALLAH büyükkkk. Bir yol gösterir, kestirmez benim ağaçlarımı”… demiş ve bir köşeye çekilmişti.
Hayatı boyunca da dedesinin nasihatını tutmuş. Kimin neye ihtiyacı varsa sessizce gidermek üzere yaşamıştı. Şimdi O’nun da ihtiyacı, o sabırla beklerken giderilmişti…
-Ali amca gözün aydın olsun… Ceviz ağacını kesmeye
gerek kalmadı… Çardağın da duracak. Sana çok güzel bir ev yapacağız inşALLAH…
8 Yorumlar
Başkasının derdiyle dertlenmek🌴
YanıtlaSilAllah büyük diyerek teslim olmak ne kadar büyük konfor. Çok şükür
YanıtlaSilKoruyan kollayan belli biz sadece doğru tepki verelim yeter ki. Elinize saglik💐
YanıtlaSilÇok şükür ALLAH büyük. Sadece O’na teslim olmak…
YanıtlaSilAslında bu dünyada sahip olduğumuz her şey geçici ve biz sadece verdiğimiz tepkilerle sınanıyoruz. Kaybederken ya da kazanırken nasıl bir hal ortaya koyduk?
YanıtlaSilİnanç ve ardından gelen teslimiyet, içte bir huzur, bir hafiflik...yaşam.stiline dönüştürenlerden olabilmek ne güzel 🌸
YanıtlaSilİhtiyaç giderenin ihtiyacı giderilir…
YanıtlaSilÇok şükür 🤲🏻
Çok güzel bir yazı, emeklerinize sağlık 🌺
İhtiyaç giderip beklentisi olmayanın en itiyaç duyduğu yerde de ihtiyacı gideriliyor... Elinize sağlık
YanıtlaSil