“Yağmur dursun, çıkacağım” dedi Neda annesine. O evde Ahmet, bu evde annem... Zavallı kızım akşam babası o kadar hakaret ederken, kenarda oturup tırnaklarını törpülemeye devam etti. Tırnağını törpülerken içinden bizim gibi bir aileyi söküp atmaya çalışıyordu herhalde yavrucuğum… Neda kızının tüm saygısızlarında kendini suçlu bulurdu…

“Beni “O”   terbiye etti, terbiyemi ne güzel eyledi…” Bu sözün sahibi, kendini mi övmüştür, Onu   terbiye edeni mi?   “Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim…” Bu sözün sahibi övülmek mi istemiştir, Ahlakını takip edenlerin kurtuluşa ermesini mi?   Ahlak, diğer adıyla etik… Ne var O’nun ahlakının içinde? …

“Sensiz saadet neymiş… Tatmadım bilemem ki… Anlımın yazısıydın… Ne yapsam silemem ki” Pikabında en sevdiği şarkı usul usul çalarken Kemal Bey her sabah yaptığı gibi pencere önündeki hardal sarısı koltuğunda oturmuş, yoldan geçenleri izliyordu. İnsanlar koştur koştur, kimi işe kimi okula gidiyordu.  Pencereden gökyüzüne bakınca yağmu…

Bendeniz Edebiyat öğrencisi Esma…  Bir Edebiyatçı olunca en çok neyi merak ederim sizce?  Tabii ki kelimeleri… Bir kelimenin anlamıyla başlayıp köküne kadar giden bir merakım vardır…  Çünkü bence hayatı çözmenin bir yolu da dildir. Dili çözmenin yolu da kelimelerdir…   Bu merak etmelerim daha yedi yaşlarında kendi ismimi…

It was a warm September morning. The sun was there but it wasn’t oppressive. The day had started as usual. After 12-B had two physics and two biology lessons in the morning; it had finally come to the last lesson before lunch break: Mathematics… They loved Mr. İlyas very much but they were not…

Nelerden göz çekiyorsun? Neyi görmek istemiyorsun hayatında? Ya da görmek neden bu kadar zorluyor seni? Nelerden kaçıyorsun mesela?   Yarım bıraktığın bir kitap mı? Ödenmemiş faturalar mı? Kayıt olup gitmediğin spor salonu mu? Uyuz olduğun karşı komşun mu? Yoksa bir türlü arayamadığın ailen mi?   İnsan göz çe…

I was looking through the library again… Old books, old notebooks… I picked up a notebook when a page fell out. The notebook was my philosophy notebook, and the fallen page was a homework paper… My teacher liked it very much and wrote something next to the note… In order to make the most of every second, you must first find yo…

-           Yapacak bir şey yok. Evi yapmak istiyorsa, o ağaçların kesilmesi gerekiyor… -           Bakın Müdür Bey! Siz bir ceviz ağacının kaç yıl yaşadığını biliyor musunuz? 400 yıl yaşayabiliyor… 100 yıl da ceviz verebiliyor… Oraya yapılacak evden daha fazla ömrü var.                    Emre Bey sözlerine d…

Kadınlar ne ister bu hayatta? Ne çok soruldu ve ne çok sorulacak bu soru… Cevabına henüz ulaşan olmadığından mıdır sorunun tekrarlanması yoksa verilen cevaplar tatmin etmediğinden midir bilinmez ama hep bir sorudur akıllarda yinelenen… “Ya hu kadın ne istiyorsun benden! İçkim yok kumarım yok…” ya da  ‘’Daha senin için ne y…