“Beni “O” terbiye
etti, terbiyemi ne güzel eyledi…”
Bu sözün sahibi, kendini mi övmüştür,
Onu terbiye edeni mi?
“Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim…”
Bu sözün sahibi övülmek mi istemiştir,
Ahlakını takip edenlerin kurtuluşa ermesini mi?
Ahlak, diğer adıyla etik…
Ne var O’nun ahlakının içinde?
O’nu terbiye eden nasıl terbiye etmiş?
Mutlaka her işinin başında bir eksiklik vermiş…
Doğmadan babasını kaybetmiş mesela,
Kaybedenler bilir…
Hayata karşı koruma kalkanınız erimiş gibidir…
Yeri dolmaz bir güç çıktı hayatınızdan zannedersiniz…
Sonra bir bakmışsınız “O” her yeri gücüyle kaplamış…
Herkese karşı sert olan dedeni,
Hırkasını yere serip, üstüne torununu oturtan bir adama
çevirmiş…
Hem de devlet işlerini tartışırken…
Babası olsaydı asla elde edemeyeceği bir ayrıcalıkla
kucaklamış o yetimi…
6 yaşında,
Kucağında yatarken,
Hiç bilmediği bir yolda,
Annesinin ruhunu teslim etmesini izlemiş…
Kaybedenler bilir…
Annen yoksa şefkate muhtaçsın hep…
Başkalarının anasından gördüğü yumuşak muameleyi görür,
Yutkunur durursun…
Yaşlar dolar gözüne ama,
Senin için kimse yoktur teselli verecek…
Sonra bir baktı o çocuk,
O na “annemden sonra annem” diyeceği bir yenge vermiş…
Öyle ki yıllar sonra o yenge vefat ettiğinde, gömülmeden
önce mezarına yatacak o çocuk,
“Rahat mı yatacağı yer?” diye bakacak…
“Neden” diye soracak yanındakiler…
“Çocuğuna bir verdiyse bana iki verdi” diyecek o çocuk…
Aslında onun kalbine o şefkati verenin kim olduğunu da
biliyorum,
Her şeyi kapsayana şükürler olsun…
Ama o da bu şefkati kullandı, “annemden sonra annemdir
benim” diyecek o çocuk…
Vefa…
Nankörlüğün zıttı…
Neydi nankörlük? Gördüğün iyilikleri inkar etmek…
Neydi vefa? Gördüğün iyiliği asla unutmamak…
Asıl vefa kimedir?
Vefa’yı yaratana…
Vefa’yı yaratan,
İnsanı terbiye eden,
Ahlakını güzelleştiren
Ah! O güzel olan,
Güzeli seven…
Öyle biridir ki “O”,
Her şeyi kendi yaratır ama,
Buna vesile kıldıklarına bile hürmet gösterilmesini bekler…
O şefkati, merhameti, yumuşaklığı, koruma içgüdüsünü
kalplere koyan O’dur…
Ama yine de bunları gördüklerine vefalı olmanı ister…
Nankörlerdense nefret eder…
Öyle sevmez ki,
Kurtuluşlarına sebep olacak her kapıdan uzaklaşacakları
kader ağları örülmeye başlar…
İnsan’ın kendine attığı en büyük kazık,
Nankörlük…
Vefa’yı yaratana şükürler olsun,
Nankörlerden olmayanlara selam olsun!
Ne mutlu size, Ne mutlu size…
4 Yorumlar
Vefam hep sanadır RABBİM. Bunu daim etmek için yola devam
YanıtlaSilVefayı ve vefasızlığı sadece insana diye bakıp, bunca somut olunca olmuyor tabi. Çok güzel yerlere götürdünüz tşk ederim
YanıtlaSilVefalı olabilmek duasıyla. Kaleminize sağlık 🍃
YanıtlaSilBir gün bir Alim dedi ki; Vefa lig değiştirir. Sırat dahil bütün sınavlarda nankör kaybeder. Ellerinize sağlık. Çok samimi bir yazı. Tekrar tekrar okunası … :)
YanıtlaSil