- Babana rahmet kızım.
- ALLAH razı olsun amca, İNŞALLAH.
Ne kadar tatlı bir amcaydı. Ne yaptım ki sadece poşeti yırtılmıştı. Koştum topladım patatesleri, köşedeki dükkândan kaptığım poşete koydum. Hepsi bu...
Ağzı dualı büyüklerimizi özlediğimi fark ettim. Büyük şehrin koşturmasında yalnız yaşayıp mücadele ediyorum. Beni çocukluğuma götürdü alışık olduğumuz o dua cümlesiyle.
Ama bir saniye. Hep duyarız ama ne demek istemişti aslında? Babana rahmet… Babana rahmet… Babana rahmet… Evet babacım rahmetli olmuştu ama ben ona değil kelimeye takıldım. Rahmet ne demek?
Kafamda takıldı bütün gün. Ölülere diyoruz ama neden? Sadece ölülere söylenebilecek bir şey mi? Ya da yağmur yağınca söylenen… “Rahmet yağıyor.”
Betül merak etti araştırdı internetten. Rahmet; ALLAH’ın yardımı, desteği, bağışlaması yani merhameti demekmiş. Merhamet…
“Ama bu yaşayanlar için de gerekli. Babama da rahmet, bana da rahmet” dedi içinden…
Hem şu ara o kadar sıkışmıştı ki işten dolayı. Bunalmıştı. Bir desteğe, iş yükünün üzerinden alınmasına çok ihtiyacı vardı…
“Patron çok cimri, hayatta yeni personel almaz; her şeye beni sürüyor. Evde de işler karıştı, o da zorluyor beni. Ev sahibi kirayı çok arttırmak istiyor, anlaşamıyoruz. Veremem ki o kadar. Ev de bakmam lazım ufaktan… Hangi ara? O tarihe kadar yetiştiremem ki…”
Cümleleri ümitsizlik cümleleriydi Betül’ün. Tam da o sırada düştü önüne o patatesler. Omzu düşmüş, yüzü solmuş, bakışlarının feri kaçmışken… Bilmiyordu ki o dağılan patatesler hayatını değiştirecekti. O an bir merhametti… Bir kandil gibi aydınlatacaktı onu. Gözlerine yeniden fer getirecekti. Omuzlarını dikleştirecekti…
Çünkü o anahtar kelimeyi yeniden bulmuştu. Bu sefer daha derin anlamıyla… RAHMET… Yani MERHAMET… DESTEK…
Ve derin anlamını öğrendikten sonra, bir dua dökülmüştü ağzından…
“ALLAH’ım bana da rahmet et, bana merhamet et, destekle beni… Çok ihtiyacım var.”
Çünkü, artık ümitsiz değildi… Kendini elememeliydi. İnsan unutuyor doğrusu. Geçmişine baktığında işler nerelerden dönüvermişti. Aslında hepsi birer “Rahmet Anı”ymış. Sıkıntılar arttıkça sadece o an’ı insan görüyor. Geniş bakamıyor…
2 hafta ya geçti ya geçmedi… “Betül Hanım, bu hanımefendi artık sizinle çalışacak. İsmi Hatice. Kendisine yardımcı olur musunuz, şirketimizi tanısın?”
“Yardım mı? Tabi ki… Kim kime yardım ediyor acaba?” dedi içinden. “Bana mı ona mı? Bana da böyle rahmet yağmıştı. Tam da bıçak kemiğe dayanmışken. Patron asla yeni eleman almaz derken. Kim almazmış. Aldırıyorlarmış… Ümit… Bitemez… Yoksa O’na büyük haksızlık olur…”
Betül işlerin bir anda çözülmesini şükürle seyrediyordu. Ev sahibi ile ortak bir rakamda anlaşabilmişlerdi. Bu da onu çok rahatlatmıştı. Derin bir nefes alabilmişti uzun zamandan sonra. Evet zihni onu doğru adrese götürmüştü. “Hayat bitti demeden bitmez. Hayat seni elemeden sen kendini eleme… Hayatın Sahibi seni hep destekler. Sen sadece güven Betül… Güven…”
“Oh be! Babacığıma da rahmet olsun, bana da… Patronuma da… Ev sahibime de… Yolda patatesleri savrulan amcaya da tabi ki… Bütün iş oradan dönmedi mi? Yeni gelen iş arkadaşıma…
Bir saniye… Adı neydi… Artık kavram manyağı olmaya başladım sanırım. Olsun bana iyi geliyor… Ezberden çıkıp derinleştiğimi hissediyorum… Hatice’ydi. Neymiş anlamı? “ Erken gelen kız çocuğu…” Evet, tutarlı. Eğer biraz daha şikâyet etseydim gecikecekti… Bunu bir eğitimden hatırladım şimdi. “Şikâyet, problemin çözümünü geciktirir” ve “Ertelenen her şey büyür.” Şikâyet neydi? Dur, onun da anlamı vardı… Neyse, şimdi tam emin olamadım… 2 gün gittim sonra devam etmemiştim. Tekrar başlasam mı eğitimlere? Bu süreç bir işaret olmalı… Sema’ya sorayım yakında yeni eğitim var mı?
18 Yorumlar
Akıcı ve keyifli bir yazı... Emeğinize sağlık 🌸
YanıtlaSil“ALLAH’ım bana da rahmet et, bana merhamet et, destekle beni… Çok ihtiyacım var.” 🤲🏼
YanıtlaSilkavramaları yeniden keşfetmek çok güzel oluyor. teşekkür ederiz
YanıtlaSilRABBimizin rahmeti, bereketu üzerimize olsun...
YanıtlaSilALLAH bize rahmet etsin, bizi desteklesin, merhametiyle bizi sarsın sarmalasın... Zorluğun sonundaki kolaylığa kadar bizi sabredenlerden kılsın... Düze çıkınca da nankör etmesin, bizi sukredenlerden bulsun...
YanıtlaSilNe kadar güzel anlatılmış, ne çok yüreğe dokundu bir bilseniz.. Dilerim sizin de ihtiyacınız olan karşınıza gelir.. ♥️🌸
YanıtlaSilKeyifle okudum sonunu çok içten baglamissiniz elinize sağlık
YanıtlaSilEmeğinize sağlık, ne güzel bir yazıydı.. bazen durup düşünmek gerekli, insan koşulturmadan fark edemiyor.. hepimize rahmet :)
YanıtlaSilRahmet, destek, merhamet…Hakedecek ispatlar koyabilmek dileğiyle…Emeklerinize sağlık☘️
YanıtlaSilKaleminize sağlık, ne kadar çok ALLAH'IN Rahmetini hatırlamaya ihtiyacımız var🌺
YanıtlaSilElinize sağlık …Babanıza rahmet olsun
YanıtlaSilEmeğinize sağlık, ne güzeldi …
YanıtlaSilHepimize Allah’ın rahmeti erişsin inşallah
YanıtlaSilİnsan gerçek yardım edeni bir tanısa, bir tek O'na ihtiyacımiz var aslında. Rahmetine ve merhametine
YanıtlaSilKaleminize sağlık…
YanıtlaSil“Hayat seni elemeden sen kendini eleme”
Hayatımıza neden güzel bir mesaj oldu…
Babanıza Rahmet …
Çok akıcı ve keyifli bir yazdıydı 🌷
YanıtlaSilÇok sık duyduğumuz ancak hiç üzerinde durupta böylesine düşünmediğim bir cümle 'babana rahmet'...
YanıtlaSilNerelerden nerelere varılabilirmiş meğer.
Keyifle ve derin düşüncelerle okuduğum bu yazı için kaleminize, yüreğinize sağlık:)
Çuvalıma iki not aldım teşekkürler ☺️ ;
YanıtlaSil- Hayatın Sahibi seni hep destekler. Sen sadece güven.
- Şikâyet, problemin çözümünü geciktirir.