YAŞAM DÖNGÜSÜ

 






YAŞAM DÖNGÜSÜ


Sıcaklar birden bastırmıştı. Daha birkaç gün önce montlarla gezerken, şimdi sıcaktan nefes alınmaz bir hava oluşmuştu.. Bu İstanbul’un havası da zaten bir tuhaf değil mi? Baharı yaşamadan sanki direk yaza veya kışa atlıyoruz. Bahar mevsimlerinin acelesi var, bu şehir de diye düşündü Meral.

 Çiçeklerin açtığı, ağaçların yeşerdiği güzel mevsim.

Yağmurun yağıp, doğaya can suyu olduğu…

Serin serin misler gibi. Acaba baharı sevmeyen var mıdır? Diye mırıldandı kendi kendine Meral.

Meralin çocukluğundan beri doğa olayları hep ilgisini çekmiş bu yüzden üniversite de coğrafya okumuştu. İnsanın doğa olayları ile birbirine benzediğini düşünürdü her zaman.

 

İnsan mutlu olduğunda etrafına neşe saçarak baharı yaşatır.

Stresli, gergin olduğunda ortam da buz gibi bir hava estirir.

Sıkıntıda olan birisine yardım ettiğinde ılık bir meltem havası eser.

Özlemle kavuşmalar da rüzgârın önüne kattığı bulutlar gibi hareket eder.

Hep beraber yenilen bir yemekte yağmurun bereketi yaşanır…

Ve insanın doğumdan ölüme giden yaşamı: İlkbahar, yaz, sonbahar, kış gibi değil mi?


 Yağmur… Bu yaşamın devamı için ne kadar da gerekli…

 Doğaya bakıldığında devamlı bir su döngüsünün olduğunu görürüz.

Başka bir deyişle, yaşam döngüsü.

Peki, nasıl oluşur bu döngü?

Suların olduğu denizler, okyanuslar, göller, nehirler, vb.. olduğu yerlerde güneşin ısısıyla oluşan buharlaşma gökyüzüne yükselerek yoğunlaşır. Ve su damlacıkları haline gelir. Ancak bu su damlacıklarının yağmura dönüşebilmesi için belirli bir büyüklüğe gelmesi gerektiğinden, rüzgârın da etkisiyle birbiriyle çarpışarak, birleşip yağmur haline dönüşür.

Peki, bu yaşamın döngüsü ise insan, bunu neresinde?

Bu durum insan ilişkilerine benzer.

İnsan doğası gereği ihtiyaçlı bir canlıdır ve bu ihtiyaçlarını giderebilmek için de iletişime geçer. Ancak bazı insanlar iletişime geçmekte zorlanır.

Soğuk havalarda yağan yağmurlar gibi.

Soğuk havalarda su damlacıkları küçük kristallere dönüşür ve yeryüzüne inişi sırasında sıcak hava katmanlarından geçtiği için çözünerek yağmur haline gelirler.

Yani insan kendi ihtiyacını da başkalarının ihtiyacını da giderebilmek için iyi ilişkiler kurmak zorundadır.

Bunun için sabır ve azimle çabalayarak dönüşümünü oluşturur.

İnsan bu dönüşüm sonrasında ise marifetlenir.

Ancak insanın iletişimini ilişkiye dönüştüren araç ihtiyaç gidermesidir.

Yağmurun yaşama fayda vermesi gibi…

Yağmurun yeniden su damlası olabilmesi için ya bir toprağa ya da bir su kaynağına düşmesi gerekir.

Yani bir hedefinin olması ve bu hedefin fayda veriyor olması gerekir.

İhtiyaç görmüyorsa, insanın iletişimi de ilişkiye dönüşmüyor.

Deneyimsel öğreti der ki ''ihtiyaç görenin ihtiyacı görülür''





https://deneyimseltasarimogretisi.com/


Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler öğreten bir ilimdir.

 İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

 "Kim Kimdir",

 "İlişkilerde Ustalık"

 "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca ulaşmayı sağlar.


                                     İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,

                                     En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi:

                                     Aynadaki kişi

                                    Tek başına neler yapabileceğini keşfet

                                                                                           Yahya Hamurcu


 

Yorum Gönder

12 Yorumlar

  1. İnsan gerçekten İlkbahar, yaz, sonbahar, kış gibi …

    YanıtlaSil
  2. Yağmurun topragı yeşermesine sebep olduğu gibi bizlerde insanların hayatlarına dokunan olabilmeliyiz

    YanıtlaSil
  3. MaşALLAH, yazanın ellerine sağlık 🥰
    Hayırda dönüşebilenlerden olabilmek... 🤲

    YanıtlaSil
  4. Tabiki yine sabır ve azim... Zor evet ama bir yapsak kimse tutamaz bizi!

    YanıtlaSil
  5. Malesef simdi insanlar en cok telefonla pcyle iletisim kuruyor. Asıl insana inanın gerekli olduğunu unutuyor.

    YanıtlaSil
  6. İnsanı doğaya benzetmesi güzeldi. Her mevsim var.Elinize sağlık..

    YanıtlaSil
  7. Gerçekten ihtiyaç görenin ihtiyacı görülür…

    YanıtlaSil
  8. İlkbahar olmayı hedefliyorum

    YanıtlaSil
  9. Başkalarının hayatlarını izleyeceğimize keşke doğadaki döngülere konsantre olsak…

    YanıtlaSil
  10. İhtiyaç giderenin ihtiyacı giderilir… Burada bile Rabbim bizden yana, kullarından yana… Muhtaçlıklarımız sonucu iletişim sonrasında ilişkiye geçiyoruz… Marifetlenirken, birikimde yapmış oluyoruz… Ne güzel bir yazı… Bana farklı sorular sordurttu :)

    YanıtlaSil
  11. Bir insanın diğer bir insanla konuşmasını iletişim kurmasını tek sebebi o insana ihtiyacının olması. İhtiyacı olmayan insanla niye ilişki kursun ki. İnsanın ihtiyaçlarının olması ve bu ihtiyaçlarının çok olması çok muhtaç bir canlı olması onu iletişim marifeti en güçlü canlıyapıyor...

    YanıtlaSil
  12. Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil