SADE BİR HAYAT

 

SADE BİR HAYAT

Sade deyince zihnimizde hiç kötü bir görüntü gelmez. Öyle ki sade kelimesi hep yanında şıklıkla kullanılır.

Misafirliğe gittiğimizde kalabalığı dağınıklığı yoksa ‘’evi sade ve şıktı’’ deriz.

Yolda gösterişten uzak bir gelin gördüğümüzde ‘’sade ve şık bir gelinliği’’ vardı deriz.

Moda da, sade ve şıklık diye bir kavram var. Sade şık bir kravat, sade şık bir elbise, sade şık bir küpe…

Peki, sade bir hayat nedir?

Sadeliğin hayatla bağı çok geniş ama biz onu dar bir alana sıkıştırdık. Evimizde, ofisimizde, giyimimizde, yemek soframızda kullansak yeter diye düşündük.

Neler yaptık sadelik için?

ü     Evimizde yedeklediğimiz ne varsa dağıttık.

ü    Bir gün lazım olur diye biriktirdiğimiz plastik kutuları çıkardık.

ü    Çeşitli fiş ve süresi geçmiş belgeleri yok ettik,

ü    Aksesuarları azalttık. Yapay çiçekler ve bakımsız canlı çiçekleri temizledik.

ü  Tıkış tıkış kıyafet dolaplarından neler çıkmadı ki yıllarca giymediğimiz. Hemen kullanacak birilerini bulduk.

ü    Son kullanma tarihi geçmiş bakliyat ve konserveleri çıkarttık

ü    Biten kalemler işe yaramıyor ama hatırası var dedik ama onlara da kıydık.

ü    Çocukların kırık oyuncakları ve kırık tabaklar çöpe gitti.

ü    Temizlik malzemelerinde tek çeşide indik.

ü    Öğünlerimizi azalttık, yemek sofralarını maksimum üç çeşide indirdik

ü    Ve dahası… bu liste uzar gider.

       Somutta bu kadar sade ve şıklık katarken hayatımıza soyutta neler yapabiliriz?

İnsan somutta aman ne olacak canım yaparız sadeleşiriz diyebiliyor. Soyutta bu iş biraz zor.   Ama şunu bilmeliyiz ki insanın hayatında öğrendiği ve uygulamadığı her bilgi yük. Ve her   yeni bilgide bu yük artıyor.

Öğrendiğimiz yeni bilgide hemen uygulamaya geçip hayatımıza kattığımızda yükün de hafiflediğini göreceğiz aslında.

İnsana bu bazen zor gelebiliyor. Bir şeyde bana fayda verecekse muhakkak başında zorlanıyorum.

İlk duyduğumda etkilendiğim bilgi için aman gerek yok şimdi deyip erteleyebiliyorum. İşler ne zaman sarpa sararsa keşke diye başlıyorum cümleye…

Bazen bu bir bilgi olur.

Bazen hayatımıza aldığımız bir insan.

Her yerde olmaya çalışırken hiçbir yerde olamamak.

Herkese koşuştururken hiç kimseye tam olarak yetememek.

Aslında herkese ihtiyacı ölçüsünde destek olabilir insan. Buradaki kilit kavram ihtiyaç.  Tıpkı ihtiyaç fazlası kıyafetleri dağıtmak gibi. İhtiyaç fazlası desteği de geri çekmek önemli.

Bazen faydalı faydasız kurduğumuz cümleler.

Evet, konuşmalarımızda da sadelik önemli. Tıpkı konforumuz için evi sadeleştirmek gibi. Kelimelerimizi sadeleştirmek. Karşı tarafın ihtiyacı ölçüsünde konuşabilmek. İnsan sadece yemekte arta kalan yemeğin israf olduğunu düşünür oysa arta kalan kelimeler de israf…

Sevgide sadeleşmek mesela… Olması gerekenden fazla sevmek birini hem kendimize hem kaşımızdakine zarar verir. Bu çocuğum olur, eşim olur, annem babam, arkadaşım, kedim…

Sevinçte sadelik, üzüntüde sadelik, ağlarken sadelik, gülerken sadelik, öfkede sadelik… Kısaca dünümüzden daha sade bir hayat lazım olur hepimize...

https://deneyimseltasarimogretisi.com/

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler öğreten bir ilimdir.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir",
"İlişkilerde Ustalık"
 "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca ulaşmayı sağlar.
 
                                     İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğun beri
                                     En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi:
                                     Aynadaki kişi
                                     Tek başına neler yapabileceğini keşfet  [Yahya Hamurcu]